{ "title": "Uykuda Nefes Kesilmesi", "image": "https://www.nefes.gen.tr/images/uykuda-nefes-kesilmesi.jpg", "date": "19.01.2024 18:48:47", "author": "Dilek yurt", "article": [ { "article": "
Uykuda nefes kesilmesi, uyku esnasında nefesin durmasını veya zorlaşması durumunu tanımlayan genel bir kavramdır. Bir başka değiş ile bu terim, uykuda oluşan apne ve hipopne durumlarını anlatır. Apne, nefesin 12 saniyenin üzerinde durması durumudur. Hipopne, nefesin 10 saniyenin üzerinde düşmesi durumudur, rakamsal tanımıyla %75'in altına düşmesidir. Uykuda nefes durması hali; normal fizyolojik ölçekte olabilir, sınırlı belirti veren laboratuvar bulgusu ölçek derecesinde olabilir veya hastalık tablosu oluşturan patolojik herhangi bir ölçekte olabilir: Uyku esnasında sağlıklı yetişkin bireylerde az sayıda kısa uzunlukta, fizyolojik kabul edilen nefes durma ve azalma durumları olur. Ancak uykuda nefes durması durumu problemi, ara formları, ciddi klinik belirti veren düzeye ulaştığında bir hastalık olarak kabul edilir ve sleep apne sendromu ya da uykuda nefes durması durumu rahatsızlığı olarak tanımlanır.

Uykuda nefes durması çeşitleri, Tıkayıcı tipte nefes durması, horlama sırasında nefes durması. Tıkayıcı tipte uykuda nefes durması durumu, üst solunum yolunun kendi fiziki problemlerine bağlı olarak oluşan ve en sık görülen durumdur. Bu tip, ventilasyon eforu ve takip eden uyanmalar ile ortaya çıkar. Tıkayıcı tipte uykuda nefes durması durumu, uluslararası tıp dilinde obstrüktif sleep apne olarak isimlendirilir. Santral tipte uykuda nefes durması durumu, solunum merkezinden santral sinir sistemi kanalı ile gönderilen uyarılardaki parçalara bağlı olarak oluşan ve az miktarda görülen durumdur. Bu tipte, ileri asfiksiler dışında ventilasyon eforu ve dolayısı ile uyanma durumu görülmez. Mikst tipte nefes durması durumu, santral ve tıkayıcı mekanizmaların birlikte rol aldığı, pratikte tıkayıcı tipin bir çeşitliliği gibi ele alınan durumdur.

Tıkayıcı-uykuda nefes durması oluşumu, çeşitli etmenlerin karışım etkileşimi ile gerçekleşir. Bu durumun gelişiminde yaş ile artmak üzere; mukoza gevşekliği, bağ-yağ doku fazlalığı ile kas gücünün az olması durumu beraberce rol oynar. Yine yumuşak doku ve kemiklerin pozisyonları bu rahatsızlık için çok önemlidir. Patolojinin merkezi bu durumda yutaktır. Uyanık durumda yutağın hava geçişine direnci önemli değilken uykuda direnç artar. Uyku esnasında; kasların istemli kontrolünün devre dışı kalmasından, yatış pozisyonunun ve negatif basıncın katkısı ile gevşemiş büyümüş veya güçsüzleşmiş olan damak, küçük dil, ile dil kökü dokuları nefes alırken aşırı halde hareket eder, yutak kanalı büzüşür ve nihayetinde tıkanır, hava geçemez olur ve nefes durur. Yutak tamamen tıkanmayıp, hava burdan zorlanarak geçiyor ise damak ve dil kökü bölgesindeki bu dokuların aşırı titreşmesi ve birbirine çarpması ile, gürültülü yüksek yankılı horlama oluşur. Diğer bir taraftan, sağlıklı nefes alış burun içinden olur. Burun, hakkı ile görev yapamadığı durumda, yutaktaki gevşemiş ve büyümüş güçsüzleşmiş olan horlama ile ilişkili dokulardaki titreşim ve tıkama oluşumu artar. Uykuda nefes durması durumu beraberinde kanda oksijen düzeyi azaltma durumunu getirir, karbondioksit düzeyi yükselir. Ancak en önemlisi, solunum yolunun direnci ve solunum organlarının ventilasyon yapma durumu artar. Bu direnç artışı ve ventilasyon durumu çabası; burun yutak ve gırtlakta yerleşmiş olan basınca duyarlı mekaniklerin uyarılmasına neden olur. Reseptörlerden giden uyarılar solunum merkezini alarm eder ve merkezden gelen uyarı ile solunum olayı tekrar başlar. Bu döngü tüm uyku süresince sürekli devam eder.

Horlama ve uykuda nefes durması sıklığı; cinsiyet, yaş ve birçok etmenle ilişkilidir. Sürekli horlama hali ve uykuda nefes durması çağın en büyük hastalıklarındandır. Bu hastalıklar dizisi erkeklerde daha sıklıkla görülür. Yetişkin her altı erkekten biri sürekli horlar ve bunların yarısı, semptomlu-belirtisiz orta derece ve üstü uykuda nefes durması hali gösterir. Hastalık, kadınlarda erkeklerin yaklaşık yarısı miktarda görülür, fakat menopoz durumu kadınlarda da sık görülür. Ayrıca ileri yaş gruplarında, erkeklerde de kadınlarda da görülme sıklığı yüksektir. Şişmanlık durumu, alkol ve sigara kullanımı ise hem horlama-uykuda nefes durması durumu olasılığını hem de bu zincire bağlı olaylar olasılığını artırır.
" } ] }